Dünyanın sahibi kim?

XXIX. Uluslararası Rosa-Luxemburg Konferansı 13 Ocak 2024 tarihinde Berlin'de "Dünyanın sahibi kim?" sloganı altında gerçekleştirilecek. Bu soru, küresel güç dengesindeki köklü değişimi, küresel Güney'in - özellikle de ikinci büyük ekonomik güç olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin - yükselişinin uluslararası ilişkilerde yol açtığı altüst oluşu yansıtacak. Bu, dünyanın eski efendileri olan ABD liderliğindeki NATO devletlerinin artan militarizm, savaş çığırtkanlığı ve faşist kartını çekerek karşı koymaya çalıştıkları bir hegemonya kaybıdır.

"Dünyanın sahibi kim?" sorusuyla birlikte geleceğe de bakmak istiyoruz. Neoliberal güçler, insanlar ve çevre için tüm yıkıcı sonuçlarıyla birlikte, engellenmeden hüküm sürmeye devam ederse gezegenimizde ve gezegenimize ne olacak? Yoksullukla mücadele etmek ya da iklimi korumak için acilen ihtiyaç duyulan kaynaklar bunun yerine silahlanmaya ve savaşlara aktarılırsa bu ne anlama gelir? Yani, Marksist terimlerle ifade edecek olursak, mesele küresel olarak mülkiyet ilişkileriyle ilgilidir.

Farklı bir dünya sadece gerekli değil, aynı zamanda mümkün! Ya da Rosa Luxemburg'un Birinci Dünya Savaşı'nın ortasında veciz bir şekilde ifade ettiği gibi: "Sosyalizm mi, barbarlık mı?" sorusuna karar vermek gerekiyor. Uluslararası konuşmacılarımızın katkıları ve kapsamlı kültürel programımız bu soru etrafında dönecek. Akşamın erken saatlerinde geleneksel olarak yerel koşullara adanmış kapanış panelinde şu soruyu soracağız: Sağcıları kim durduracak? Bu sorunun cevabı AfD etrafındaki faşist güçlerin ilerleyişini göz önünde bulunduracak - ama aynı zamanda gündemlerinin yerleşik burjuva partileri tarafından benimsenmesiyle de ilgili olacak.
XXIX Rosa Luxemburg Konferansı, yılın başındaki Liebknecht-Luxemburg hafta sonunda güçlü bir sinyal göndermek için Berlin'deki Tempodrom'da gerçekleşecek. Yeni standartlar belirlemek istiyoruz, çünkü bu mekan önceki yılların mekanlarından çok daha fazla ziyaretçi için alan sunuyor.